berber conan


Evet, yıllarca hayal kahramanı olarak yazılan, çizilen, filmi yapılan Conan aslında gerçek bir karakter olup, aslen Bucalıdır. Yıllarca üstü örtülmüş bu gerçeği açıklamaktan dolayı çok heyecanlıyım!

Yirmili yaşlarında, arkeolojiye meraklı, macera düşkünü Amerikalı bir genç olan Robert Ervin Howard araştırma yapmak için Anadoluya gelir. İmparatorluğun son dönemlerine denk geldiği, milletin taş toprak gözüyle baktığı yazıt, kitabe, sikke bilimum  materyali, ortamı boş bulduğu için sahiplenir. Bi Allahın kulu da çıkıp, "sen kimin malını sahipleniyorsun be adam!" demez. Başımı sokacak bi fakirhane yapayım ayaklarıyla sütundu lahitti, alayını bi arsaya toplayıp etrafını çitle çevirir ve araştırma yapmaya başlar. Conan’ın hikayesini de yaptığı araştırmalarda ortaya çıkarır. Dışarıdan bakıldığında dost canlısı görünen Robert, yöre halkı tarafından sevilir. Millet tarlada bahçede bulduğu kitabeyi, sikkeyi de buna getirir. Çalışmalarını derinleştiren Robert, Conan'ın yaşam hikayesini tam olarak çözer. "Ulen bunu burada yazsam beş mecidiye para etmez, en iyisi memlekete döneyim de orada yazayım, doların gözüne vururum" düşüncesiyle, taşıyabileceği yazılı belgelerin tümünü alarak Amerikaya döner ve hikayeyi yazar. Sıkı çalışma sonrası tamamladığ hikayeyi okurken hikayeye biraz atraksiyon katma babında 3 5 aksiyon ekleyeyim derken dozunu kaçrır, coştukça coşar. Hikayenin bilimsel tarafı kalmadığı için Robert hikayeyi bir yayın evine satar. Böylece Conan bir hayal kahramanı olarak tarihe geçer. Conan Amerikada çok tutar ve Robert Conan hakkında üfürmeye devam eder paraya para demez. Böyle zenginlik şan şöhret içerisinde otuzlu yaşlarına gelen Robert yavaş yavaş kendisiyle yüzleşmeye başlar. Conan’a haksızlık yaptığını düşünür ancak gerçek Conan’ı kamuoyuyla paylaşmaya cesareti yoktur. Devamlı olarak odasında kitabe ve mezar taşlarına bakarak Conan’a haksızlık yaptığını düşünmekte ve bilimum narkotikle kendini uyuşturmaya çalışmaktadır. Duruma çok üzülen annesi bir gün robertin çalışma odasına girer, ortalıkta dolaşırken iyi yerleştirilmemiş bir lahit kapağının üzerine düşmesi sonucu ölür. Gürültüyü duyan Robert olay yerine geldiğinde kanlar içerisindeni annesini gördüğünde alkolün de etkisiyle “sen benim anamı öldürdün kahpe conan, ben de seni öldürcem” diyerek eline geçirdiği her şeyi parçalar sonra da tabancayla kendini vurur. Acı haber haftalar sonra İzmir’deki konu komşusuna ulaşır. Dost canlısı komşularının ölümüne çok üzülen yöre halkı, Robertin evinde topladığı sütu ve lahitleri, anısını yaşatmak için değerlendirmeye karar verirler. İstanbullu bir hayırsever de bu parçalarla bir okul yapılması için arsa bağışlar ve bizzat okulun inşaası için destek sağlar.Araştırma ve tarihe verdiği önemden dolayı adının yaşatılması için okula Robert’in adı verilir. Robert Kolejinin binası yakından incelendiğinde MÖ 7. 8. yüzyıllarından kalma parçaların bina inşasında kullanıldığı dikkatli gözlerden kaçmayacaktır. Sonuç olarak başarılı ve kısa bir ömür geçiren Robert, geride trajik bir ölüm hikayesi, güzel bir okul ve bir asırı devirmiş yaşıyla bir hayal kahramanı bırakmıştır. Ancak Conan’ın gerçek yaşam öyküsü halen bilinmemektedir. Ta ki bugüne kadar…

 yakında conan'ın gerçek hayat hikayesi...